top of page
  • Instagram
  • Whatsapp
  • LinkedIn
  • Telgraf
  • X
  • Spotify
  • YouTube
  • Facebook

Ülkenin Sessiz Gücü: Meslek Liseleri

  • Yazarın fotoğrafı: Ceren Akkol
    Ceren Akkol
  • 18 Ağu
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 25 Ağu

ree

Uzun zamandır eğitim üzerine çalışıyorum ve şunu net bir şekilde görüyorum: Toplum olarak üniversiteyi tek başarı ölçütü gibi görme eğilimindeyiz. Oysa hayatta başarıya giden çok çeşitli yol var. Kimi için akademik bir kariyer en doğru yolken kimi için de teknik beceriler ve mesleki uzmanlık önem kazanır. Kazanmalı da...


Bugün otomobili tamir eden bir usta, evimizdeki su sorunlarını çözen bir tesisatçı ya da elektrik tesisatını döşeyen bir tekniker olmasa hayatımız nasıl olurdu? Gündelik yaşamın işleyişi yalnızca doktorlar, mühendisler ya da öğretmenler sayesinde değil; meslek lisesinde yetişmiş, el becerisine ve teknik bilgiye sahip binlerce “ara eleman” sayesinde devam ediyor.


Meslek liseleri işte bu noktada hayati bir görev üstleniyor. Burada öğrenciler, mezun olduklarında doğrudan iş hayatına atılabilecek bilgi ve beceriler kazanıyorlar. Bu beceriler yalnızca teorik bilgi değil; uygulamanın, pratiğin içinde gelişiyor. Bir meslek lisesi mezunu, mezuniyetinin ertesi günü kendi alanında çalışmaya başlayabilecek donanıma sahip olabiliyor.


Elbette üniversite eğitimi çok kıymetli. Ancak, her bireyin yetenekleri, ilgileri ve hedefleri çok farklı. Bazı gençler akademik eğitimden ziyade somut üretim yapmayı, teknik sorun çözmeyi, elleriyle çalışarak değer üretmeyi daha anlamlı buluyor. Bu tercih, onları “daha az başarılı” yapmıyor. Tam tersine, kendi yolunu çizen, ülkenin üretim gücüne katkı sağlayan bireyler oluyorlar.


Üstelik, günümüzde birçok teknik meslek, maddi açıdan da üniversite mezunlarının önünde yer alabiliyor. Aranan bir teknisyen, nitelikli bir kaynakçı, iyi bir aşçı ya da başarılı bir yazılım teknisyeni hem kendi işini kurabilir hem de yüksek gelir elde edebilir. Zaman zaman bu durumla ilgili örnekler eminim sizin de karşınıza çıkıyordur.


Toplum olarak bu gerçeği fark etmemiz gerekiyor: Üniversite, tek çıkış kapısı değil. Meslek liseleri ülkenin gelişiminde stratejik öneme sahip. Biz gençlerimizi yeteneklerine uygun alanlara yönlendirdiğimiz zaman, hem onların bireysel mutluluğu artacak hem de ülkenin üretim gücü yükselecek.


Kısacası, herkesin yolu aynı olmak zorunda değil. Kimi üniversiteye gidecek, kimi ustalığını geliştirecek. Ama hepimiz, birbirimizin emeğine ve mesleğine saygı duyarak bu ülkeyi birlikte inşa edeceğiz.


Peki sizce, gençlerin kendi yeteneklerine uygun yolu seçmeleri için biz yetişkinler onlara nasıl rehberlik etmeliyiz?

Saygılarımla,

Ceren AKKOL

Dikkat Odaklı Okuma Gelişim Merkezi Kurucusu

Dikkatim Benimle Kurucu Ortağı


Yorumlar


© 2025 by Ceren AKKOL. Tüm hakları saklıdır. Verilerin kopyalanması halinde yasal işlem başlatılacaktır.

bottom of page